Saklı Payın İhlali ve Tenkis Davası

17.11.2016 | EKHH

Genel Olarak

Mirasçıların saklı paylarının ihlali miras hukukunun en çok karşılaşılan meselelerinden biridir. Malesef ki günümüzde çoğu kişi yakınının vefatı halinde sahip olduğu hakları bilmemekte ve dolayısıyla hak kayıpları yaşamaktadır. Özellikle saklı pay sahibi mirasçıların vefat halinde vakit kaybetmeksizin alanında uzman bir avukatlık bürosundan destek alması gerekmektedir. Bu sebeple yazımızda bu konunun aydınlatılmasının yerinde olacağını düşündük.

Saklı Pay Kavramı

Mirasbırakan (muris), malvarlığının tamamında tasarruf özgürlüğüne sahip değildir. Mirasçı olarak altsoyu (çocukları), ana ve babası veya eşi bulunan mirasbırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarda bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, mirasbırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir.

Hatırlatmak gerekirse, saklı pay altsoy için yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri, sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçüdür.

Örneğin; eşi ve çocukları olan mirasbırakan, malvarlığının tamamını vasiyetname veya miras sözleşmesi ile tek bir çocuğuna özgüleyemeyecek ya da sağlığında üçüncü bir şahsa bağışlayamayacaktır.

O halde muris sağlararası ya da ölüme bağlı tasarruflarda bulunurken saklı pay mirasçılarının haklarını zedelememelidir. Aksi halde, saklı payları zedelenen mirasçılar bu tür kazandırmaların tenkisini, yani yasal sınıra indirilmesini isteyebilirler.

Ölüme Bağlı Tasarruflar ve Sağlararası Kazandırmalar

Ölüme bağlı tasarrufların tümü tenkise tabi iken, sağlararası kazandırmalar bakımından bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Öncelikle, ancak sağlararası karşılıksız kazandırmalar (bağışlama gibi) tenkise konu olabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, mirasbırakanın sağlığında karşılığını alarak yapmış olduğu kazandırmalar, örneğin; satış, tenkis davasının konusunu oluşturmamaktadır. Şartları oluştuğu takdirde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açılması gündeme gelebilmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, murisin sağlığında yapmış olduğu bağışlamalardır. Mirasbırakanın ölümünden önceki bir yıliçinde, âdet üzere verilen hediyeler (nişan, düğün hediyesi gibi) dışında, yapmış olduğu bağışlamalar mutlak olarak tenkise tabi tutulmuştur.

Mirasbırakanın ölümünden önceki bir yıl dışında yapmış olduğu bağışlamalarda ise saklı pay kurallarını etkisiz kılma kastıaranmaktadır. Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 11.02.2016 tarih ve 17910/1527 sayılı kararında da belirttiği gibi ‘Türk Medeni Kanunu’nun 565/3.maddesi gereğince, mirasbırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde yapılan bağışlamalar koşulsuz tenkise tabi olup ölümünden önceki bir yıldan sonra yapılanlarda ise saklı payı ihlal kastı araştırılacağı kuşkusuzdur.’

Benzer şekilde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 15.04.2009 tarihli 969/7221 sayılı kararında davacılar mirasbırakanın ölümünden bir yıl önce yapmış olduğu bağışın saklı pay kurallarını zedeleme kastıyla yapıldığını ispatlayamadıkları için davanın reddine hükmetmiştir.

Bir başka kararında Yargıtay: ‘…Bağış murisin ölümünden önce sekiz yıl öncesine aittir. Bağışın muris tarafından saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı ispat edilememiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.’ şeklinde hüküm kurmuştur. (Y2HD. 02.03.2004, 1613/2569)

Mirasçıların Hakları Nelerdir?

Saklı payları ihlal edilen mirasçılar bu taleplerini dava yoluyla ileri sürmelidirler. Tenkis davası olarak adlandırılan bu dava ancak mirasbırakanın vefatından sonra açılabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, mirasçıların tenkis davası açma hakkı sınırsız değildir; aksine, belirli sürelere tabi tutulmuştur:

Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce vefat etmişse, tenkis davası mirasçılar mahfuz hisselerine tecavüz edildiğini öğrendikleri günden itibaren bir sene ve her halde vasiyetnameler hakkında açıldıkları tarihten, diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren beş sene geçmesiyle sakıt olur.

Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden sonra vefat etmişse, tenkis davası açma hakkı mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her durumda vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşmektedir. Hak düşürücü süre olarak adlandırılan bu süreler hem sağlararası hem ölüme bağlı tasarruflarda geçerli olarak uygulanmaktadır. Bu sürelerin geçmesi halinde, mirasçılar tenkis davası açma haklarını kaybetmektedirler.

Elbinsel Kanzlei hem Almanya hem Türkiye’de saklı payları ihlal edilen mirasçıların haklarını alabilmeleri için tenkis davası dahil her türlü dava takip ve danışmanlık hizmetini sunmaktadır. Miras hakkınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız hukuki destek almak için avukatlarımız Katja Habermann ve Buse Kilavuz ile iletişime geçebilirsiniz.